Yalnızca Sitem
Vurgun yemiş misali gönlüm tutuldu aşka
Ciğerimden yanıyorum ben bu defa başka
Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın
Dünyanın o son günü sen beni arayacaksın
Ben yüreğime kefilim
Yüreğim benden emin
Odan el kokuyor odam sensin benim
Velhasıl yüzümde kış dinmedi
Bense döner diye yakıyorum kandilleri
Yalanı bilmem yılana inanırım
Yıllarım yılanlarla dans ederek geçti benim
Aşka inanmam gözlerine inanırım
Ömrüm gözlerinin kuyusunda geçti benim
Ser veririm sır vermem hicran dolu günlüğümden
Sen istiyorsan ser verme sır ver
Taşıyorsun göğsümdeki zırhın deliğinden
Ama kaybetmedin düşümdeki meziyetinden
Seviyorum olgunluk katışını
Hele saçlarına papatyalar takışın
Ayrılamam dudaklarına yapışığım
Bırakırsam kalbini koca dünya kapışır
Doymadım doyamadım sevmelere seni ben
Kimseyi koyamadım yerine yeniden
Saymadım sayamadım sensiz geçen yılları
Ne inkar, ne itiraf bu yalnızca sitem
Doymadım doyamadım sevmelere seni ben
Kimseyi koyamadım yerine yeniden
Saymadım sayamadım sensiz geçen yılları
Ne inkar, ne itiraf bu yalnızca sitem
Çölünde su iken neden bu değişim
Kuraklaşırsam fıtratım değişir
Aşkı kaybetmek özgürlüğü kaybedeşim
Asıl yanlışı beni azledişi
Boşa ümitlerim kim o trene binecek ki?
Hayat vagonu umutsuz bilecektik
Kokun el olup başka birine sinecekse
Ne ara buraya geldik bir tek atıp gidecektim
Bu barda hüzün çok
Dönmeye yüzün yok
Kadim bir yalnızlık çöküyor heyecanına
Nefesim var da gelmeye hevesim yok
Unutturdu gülmeyi seneler
Kıyamadım ki silmeye seni ben
Gözümün önünde hep o son bakışın
Doymadım doyamadım sevmeye seni ben
Doymadım doyamadım sevmelere seni ben
Kimseyi koyamadım yerine yeniden
Saymadım sayamadım sensiz geçen yılları
Ne inkar, ne itiraf bu yalnızca sitem
Doymadım doyamadım sevmelere seni ben
Kimseyi koyamadım yerine yeniden
Saymadım sayamadım sensiz geçen yılları
Ne inkar, ne itiraf bu yalnızca sitem